TÜİK 2018 Ocak konut satış verilerini dün açıkladı.
Açıklanan verilere göre
Türkiye genelinde konut satışları 2018 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 oranında artarak 97 bin 19 oldu.

Türkiye’de belli değerin üzerindeki konutlarda stok oluşuyor. Piyasanın önünün açılması için faizlerin düşmesi ve taze alım lazım. Türkiye’de konuta yabancı ilgisi var. Yabancıya toplu satış bir çözüm olabilir.

Yapı ruhsatlarında 2017’deki rekor artış, satışlardaki durgunluk “Konutta balon var mı?” tartışmasını başlattı. “Başlattı” dediğime bakmayın, aslında uzun bir süredir bu konuyu tartışıyoruz. Şöyle bir arşive baktım; geçen yıl bu zamanlar yine bu konuda yazıp çiziyormuşuz.

Oysa konut talebi konut kredi faizlerine çok duyarlı. Faizler aylık yüzde 1’in, hatta 0.80’in altına geldiğinde talep canlanıyor, yüzde 1’in üzerinde ise durgunlaşıyor. Mesela ocakta ipotekli satışlarda 2017 aynı ayına göre görülen yüzde 20.3’lük düşüş yüksek kredi faizi ve bankaların konut kredisi kullandırma isteksizliğinin bir sonucu.

Konut almak için geleceğe güven duymak gerekiyor. Bir politik ya da ekonomik şok durumunda ilk ertelenen talep konut oluyor. Türkiye ise son yıllarda “bol şok”lu bir dönem geçiriyor.

Ocakta ilk defa satılan konut sayısının 44.363 ile 2016 Ocak ile neredeyse aynı olması bu durumun bir yansıması değil mi? Oysa istikrarlı dönemlerde ilk el satışlar sürekli artış eğiliminde olurdu.

Konut almak için değer artış beklentisi olması lazım. Geçen yıl bina inşaat maliyetleri yüzde 20’nin üzerinde arttığı halde konut üreticileri bunu fiyata yansıtamadılar.

Ama Türkiye hala fiyat cazibesi sunan ucuz ülkeler arasında değil. Konut değerleri ve fiyat/kira oranları diğer ülkelere göre yüksek. OECD endekslerinde yer alan 35 ülke arasında reel konut fiyat endeksi sıralamasında bizden daha pahalı 10 ülke var.

Fiyat/kira oranında ise bizden daha yüksek olan 4 ülke bulunuyor. Yani konutlar nispeten pahalı, kira getirileri ise ödenen bedele göre düşük.

Türkiye’de özellikle belli bir değerin üzerindeki konutlarda stok oluşmaya başladı. Bu stok eritilmeden sektör nefes alamayacak gibi görünüyor.

..
EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Büyükçekmece

Ev Seçiminde Yönlerin Önemi Nedir, Hangi Cephe Seçilmeli?

Hayatınızın o en önemli kararlarından birini vermek üzeresiniz ve ev alma konusunda son aşamaya geldiniz. Sonradan pişman olmamak ve yapmış olduğunuz bu yatırımdan mümkün olan en yüksek karı elde etmeyi başarabilmek için bu aşamada son derece dikkatli bir şekilde davranmanız gerekiyor.

Bu noktada sizi yanlış kararlara götürecek en büyük olumsuzluk kesinlikle acele karar vermek olacaktır. Kesinlikle karar verirken acelece davranmayın ve deyim yerindeyse ince eleyip sık dokuyun. Özellikle de evincephe seçiminde son derece dikkatli davranın.

Konut Satın Alırken Cephe Seçimine Dikkat Edin

Özellikle de yaşadığınız şehrin koşullarına göre satın alacağınız evin cephesini doğru seçmeye önem verin. Örneğin iklimin zorlu geçtiği ve soğuk olduğu bir şehirde yaşıyorsanız güneş ışınlarından mümkün olan en iyi şekilde yararlanabilmek adına mutlaka güneydoğu cepheli evleri tercih etmeye çalışın.

Ancak yazın aşırı sıcak olan bir şehirde bu cephenin seçimi yazın son derece zorlu geçirilmesi nedeni ile tavsiye edilmeyecektir. Evinizde beğenmediğiniz her türlü özelliği sonradan yapacağınız tadilatlarla değiştirme şansınız vardır ancak evin cephesini değiştirmeniz kesinlikle mümkün olmayacaktır.

Kuzey Cepheli Evler Neden Zor Satılır?

Yeni yapılan binalarda genelde en son satılan daireler hep kuzey cepheli dairelerdir. Çünkü bu daireler güneş ışınlarından en az faydalanan dairelerdir ve ısıtmaları sorunludur. Ancak daha ucuz fiyatlara satıldığı için hava sıcaklığının yüksek olduğu ve kışın çok sert yaşanmadığı illerde tercih edilebilir.

EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Broker / Büyükçekmece


                                   

Gayrimenkul işinde çalışan bir emlak brokerı/danışmanı olarak, iyi bir müşteri referansı profiline sahip olmanın size çok sayıda iş kazandırabileceğini aklınızdan hiçbir zaman çıkarmayın. Makalelerimizin içinde şunu her zaman sizlere tekrar ediyoruz:

 

Sadece para kazanmaya ve satış öncesi hizmetlere odaklanmayın. Satış sonrası hizmetlerinizi de arttırarak müşterilerin kalbini kazanın.

Bunu neden sürekli tekrar ettiğimizi bir örnekle anlatalım. Bir müşteriniz ile başarılı bir iş gerçekleştirdiğinizi varsayalım. Bu müşteriniz eğer kız kardeşiyle, arkadaşıyla ve komşusuyla sizinle sonuçlandırdığı başarılı çalışmayı paylaşırsa, bu sizin üç tane daha potansiyel müşteri kazandığınız anlamına gelir. Çünkü kendilerine en yakın kişinin anlattığı bu olumlu deneyim, ileride bir gayrimenkul ihtiyacı doğduğunda akıllarına sizin gelmenize neden olacaktır. Aynı şekilde olumsuz referanslar da size bir o kadar negatif dönüşler sağlayacaktır.

Ulusal Emlak Komisyoncuları Derneği’nin 2015 üye profiline göre, bir firmanın emlak müşterilerinin aşağı yukarı yüzde yirmisini daimi müşterilerin oluşturduğu, yüzde yirmisini ise sunduğunuz hizmetten memnun olan müşterilerin referansı ile gelen yeni müşteriler olduğu görülüyor.

Hakkımdaki Görüşleri Nasıl Öğrenirim?

Evet, kulaktan kulağa dolanan sözlerin, işinizi büyütmenize ve ününüzü olumlu manada arttırmanıza yardımcı olacağını söyledik. Ancak müşterinizin kız kardeşine, arkadaşına ve komşusuna sizin hakkınızda ne söylediğini, ona sormadan nasıl anlayacaksınız? Acaba, müşteriler sizin hakkınızda neler anlatıyor?

BrightLocal’in 2013 yılında gerçekleştirdiği yerel tüketici inceleme anketine göre, müşterilerin yüzde 85’i gayrimenkul firmaları hakkında gerçek bilgi toplayabilmek için, firmalar hakkında deneyim yaşamış kişilerin görüşlerini yazdığı online platformlara göz atıyor. Dolayısıyla online web ortamındaki gayrimenkul firmaları görüşlerinin yer aldığı siteleri incelemeli ve hakkınızda bir görüşün yazılıp yazılmadığına mutlaka bakmalısınız.

EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Broker - Büyükçekmece

Türkiye’de Kaç Adet Emlakçı Var?

Son dönemde yeni dolandırıcılık vakaları ile yeniden gündeme taşınan emlakçılık mesleği için yeni önlemler alınmaya devam ediyor. Sektör ile görüşmelerini sürdüren hükümet kanadıemlak müşavirliği kanun tasarısı ile artık sadece emlak danışmanlığı lisansı olan kişilerin bu işi yapmalarını sağlamayı amaçlarken özellikle de kaçak Emlakçı sorunu sektörün belini büküyor. Peki, Türkiye’de kaç adet Emlakçı var?

Ne Yazık Ki Kesin Sayı Bilinmiyor

Bu yönde resmi bir araştırma yapılmadığı için ne yazık ki ülkemizde Emlakçı olarak hizmet veren kişi ve kurum sayısı net olarak bilinmiyor. Ancak bu rakamın 100 bini aştığı biliniyor. Sektörde şu anda en çok sorunun yaşanmasına neden olan ise hiçbir odaya ve ticaret siciline kaydı olmadan emlakçılık hizmeti veren kayıt dışı emlakçılar olarak öne çıkıyor. Hiçbir şekilde vergilendirmeye tabi olmayan bu kişiler haksız rekabetin ortaya çıkmasına neden olurken şu anda sektörde 350 binden fazla kayıt dışı olarak yani kaçak çalışan Emlakçı olduğu biliniyor.

Yeni Yasa Biran Önce Hayata Geçirilmeli

Sektörde yaşanan sorunların çözümü için mutlaka yeni yasanın biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü yeni yasa ile beraber kaçak olarak emlakçılık yaptıkları tespit edilen kişilerin hem ağır para cezasına hem de hapis cezasına çarptırılması ön görülüyor. Yine buna ek olarak emlakçı olarak çalışmak isteyen kişilerin mutlaka belirli eğitimleri alarak sertifika sahibi olmalarının yanı sıra lisans almaları da gerekecek.


EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Broker / Büyükçekmece


                   

Steve Jobs’la ilgili çok yazı karşınıza çıkmış olabilir. Onun pazarlamaya, tasarıma, müşteri anlayışına getirdiği yenilikleri belki bir düzine okumuş da olabilirsiniz. Bu yazı bir Steve Jobs yazısı değildir.

Bu yazı, gayrimenkul sektöründe CEO olan bir Steve Jobs yazısıdır. Bu yazı, gayrimenkul sektörünün Jobs’dan bir çok yenilik alması gerektiği halde alınmadığını anlatan bir yazıdır…

Bugün Apple bir gayrimenkul şirketi olsaydı ve Jobs’da onun Ceo’su olsaydı, muhtemelen bir çoğumuzu karşısına alır ve akla hayale gelmeyecek hakaretler eşliğinde bizleri evimize gönderirdi. Bunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü Jobs “acı dürüstlük” ilkesini kendine ve çalıştığı ekibe çok güzel bir şekilde kabul ettirmiştir. Bizim şu an, Cizvit rahiplerinin yaptığı  gibi birbirlerini alt metinlerle eleştirmez ve göğüs göğüse bir kavgaya girerdi. Hem de bu kavgalardan çok büyük zevk alırdı.

Yazıya böyle sert bir başlangıç yapmak konu itibariyle Jobs’a duyduğumuz saygıdandır.

Yaratıcı Ekip

Unutmadan belirtelim, Steve Jobs, ne bir tasarımcı, ne bir yazılımcı ne de bir donanımcıydı. O en iyi yaptığı işi yaptı. İyi bir pazarlamacı ve büyük bir orkestra şefiydi. Fakat orkestradan çıkan müziğin iyi olması, orkestrayı oluşturan müzisyenlerin iyi olmasına bağlıydı. Bu durumu çok erken yaşta fark eden Jobs, çalışma hayatı boyunca A+ insanlarla birlikte çalıştı.

Kendi deyimiyle,  A ligi oyuncuların A ligi oyuncularla çalışması gerektiğine inanıyordu. Çünkü A ligi oyuncular sanıldığının aksine, kendileri seviyesinde olan insanlarla çalışmaktan zevk alıyor ve işlerini yaparken potansiyellerini daha iyi ortaya koyabiliyorlardı. Bunun tam aksi B ligi, C ligi oyuncularla çalışmaktan zevk almadığını söylüyordu. Hatta bir röportajında ekip kurulumunda kişilere ihtiyaç olduğu söylendiğinde, B ligi-C liginden birisini bulur, C ligi-D liginden, diyerek ne anlatmak istediğini fazlasıyla bizlere anlatmıştır.

Röportajında, hayattaki çoğu şeyde en iyi ile vasat arasındaki farkın %20-30 olduğunu ve başarıyı getirecek yada getirmeyecek olan farkın da bu %20-30'luk fark olacağına inanıyordu. Aynı röportajında Jobs, ilk Apple kişisel bilgisayarını yaparken çalıştığı ekip için, aslında her birinin amatör şair, ressam, müzisyen olduklarını ve onların hayata karşı olan bu bakış açılarını, bu potansiyellerini, yürütükleri projelerde nasıl kullandıklarından da bahseder.

Jobs, çalışanlarının iş bilgilerinin yanında sorgulayan, asilik yapan, karşı çıkan kısaca çizginin diğer tarafında olanlardan seçtiğini de her defasında söylemiştir.

Bu çerçevede gayrimenkul sektöründe çalışan bir Steve Jobs, her zaman yaptığı gibi; önce kendisine ve sektöre hakim, bilgi akışını işleyebilen, teknolojiyi hayatının bir parçası haline getirmiş, A+ ligi oyuncularından bir ekip kurardı.

Böyle nitelikli bir ekiple çalışmalarını sürdüren Steve Jobs, haliyle gerek tasarımlarında, gerek pazarlamada, gerekse rekabet ortamında yaratıcı ürünleri ortaya çıkarabilmiştir. Yeniliğin gücüyle birlikte, geleneksel olan anlayışı her defasında alt-üst etmiştir. 

Bu bakış açısıyla Steve Jobs’un kendi ağzından Bob Dylan’nın şu sözünü hatırlamakta fayda var.

 

Doğmakla meşgul değilsen, ölmekle meşgulsündür.

EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Broker/Büyükçekmece

              

Emlak Vergisi 2018 Yılında Nasıl Hesaplanacak?

Hatırlanacağı üzere bu yıl emlak vergisi yeniden değerleme oranlarına belediyeler fahiş zamlar yapmış ve yapılan bu zamlar büyük tartışmalara neden olmuştu. Yapılan zamlar nedeni ile yoğun bir şekilde eleştirilen hükümet sorunun çözümü için 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa bir madde eklenerek yapılan zamlar için yüzde 50 sınırlama getirildi.

Yapılan Zamlara Sınırlama Getirildi

Torba yasa tasarısı içerisinde geçirilen yeni madde ile beraber emlak vergisi için yüzde 50 sınırlama getirilmiş oldu. Yapılan bu değişiklik ile beraber 2018 yılında ödenecek olan emlak vergisi hesaplamalarında takdir komisyonunca belirlenen yeni oranlar bir önceki yılın yüzde 50’sinden daha fazla olamayacak. Yani bu oran daha fazla belirlense dahi ödenecek olan emlak vergisi oranı maksimum yüzde 50 seviyesinde tutulacak. Yine önümüzdeki sene yani 2019 emlak vergisi, 2020 emlak vergisi ve 2021 emlak vergisihesaplamalarında da bu kural uygulanacak.

2018 Yılında Emlak Vergisi Ne Kadar Olacak?

Her belediyenin kendi bünyelerinde belirlemiş oldukları emlak vergisi yeniden değerleme oranı dikkate alınarak emlak vergisi hesaplaması yapılacak. 2018 yılında uygulanacak olan birim değeri 2017 yılında uygulanan değerin yüzde 50’sinden fazla olursa bu durumda en fazla yüzde 50 sınırına tekabül eden değer kabul edilecek. Buna göre hesaplama yapılacak ve taşınmazların kayıtlı olduğu tapu dairelerince ilan edilerek uygulamaya alınacak.

EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Büyükçekmece


     

Emlak Vergisi Oranları Yeniden Belirlendi

Ev, arazi ya da dükkanın konu olduğu emlak değerlerinin yeniden belirlenmesi ile 2018 yılında ödenecek olan emlak vergisi oranları da değişti. Emlak değerinde fahiş bir artış gören vatandaşların, itiraz ederek dava açmaları için oldukça kısa bir süre bulunuyor.

Yeni Vergi Oranları

Yeniden belirlenen vergi oranlarına göre büyükşehir belediyelerinde konutlar için verilecek vergi oranı binde 2, konut dışı binalar için verilecek olan vergi oranı binde 4, arsalar için verilecek olan vergi oranı binde 6 ve araziler için verilecek olan vergi oranı binde 2 oldu. Büyükşehir olmayan illerde ise konutlar için verilecek olan vergi oranı binde 1, konut dışı binalar için verilecek olan vergi oranı binde 2, arsalar için verilecek olan vergi oranı binde 3 ve araziler için verilecek olan vergi oranı binde 1 oldu.

Belirlenen Oranlar 4 Yıllık Vergiye Baz Teşkil Ediyor

Yeniden belirlenen emlak vergisi oranları, dört yıl boyunca ödenecek olan emlak vergilerine baz teşkil ediyor. Komisyon tarafından açıklanan evin yeni değerini 100 TL olarak varsayarsak 2018 yılında 100 TL üzerinden emlak vergisi ödenecek. 2019 yılında 100 TL’nin üzerine yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış ekleniyor ve yüzde 8 olarak düşündüğümüz değerleme oranı sonucunda yüzde 4 artış ile toplamda 104 TL vergi ödenecek. Bir sonraki yıl da aynı şekilde ilerleyecek olup, dört yıl boyunca böyle olacak.

     


EROL ÇELİK
Kentsel Danışman
Broker
Büyükçekmece